Kitabın yazarı Jose Mauro De Vasconcelos; yazarlık kabiliyetini uzun yıllar keşfedemez. Hayatı boyunca çeşitli işlerde çalışan yazar, bir gün içinde kurguladığı kitabını yazmak ister. Kitabı 12 günde tamamlar. Tüm Dünya da sevilen kitaplar listesinde olan bu eser Şeker Portakalı’dır.
Şeker Portakalı kitabının ana karakteri 5 yaşındaki Zeze’dir. Zeze yoksul bir ailede büyür. Yaşı küçüktür ama zekası oldukça gelişmiştir. Hayal kurmayı çok sever. Biraz da yaramaz bir çocuktur. Yaşıtlarından çok önce okumayı öğrenmiştir. Arkadaşlarına oranla, daha çok meraklıdır. Her şeyi öğrenmek için can atar.
Bir gün Zeze bir şeker portakalı fidanına denk gelir. Bu fidanı bahçeye eker ve zamanla ona çok iyi bakarak yetiştirecektir. Zeze bu ağacı çok sever. Çünkü kendisine aittir. Şeker portakalı ağacının en önemli özelliği ise konuşmasıdır. Zeze bütün gün yaptıklarını, acılarını, sevinçlerini, üzüntülerini ve mutluluklarını kısacası her şeyi ağacına anlatır. Ağaç Zeze ile konuşuyordur.
Yeni yıl yaklaşmaya başlar. Zeze bir çocuk olduğu için hediye umudu içindedir. Ayakkabılarını kapının önüne koyup beklemeye başlar. Geleneklere göre babasının hediye bırakması lazımdır. Ailesi yoksul olduğu için babası hediye alamamıştır. Göz göze gelirler. Babası duruma çok üzülür. Gözleri dolar. Zeze de babasının durumuna çok üzülür. Yaptığı hareketin yanlış olduğunun farkındadır. Bunu telafi etmek ister. Babasına bir hediye alacaktır. Hediye alabilmesi için paraya ihtiyacı vardır. Bir ayakkabı boyama kutusu edinir ve işe koyulur. Çok fazla ayakkabı boyayamaz. İşler tahmin ettiği gibi iyi gitmemiştir. Sadece babasına hediye alacak kadar para kazanmıştır. Hediyeyi alır ve babasına verir. Babasını mutlu ettiği için kendisiyle gurur duyar.
Zeze hem yaramaz, hem de iyi niyetli ve düşünceli bir çocuktur. Öğretmeninin masasındaki vazo boş kalmasın diye çiçek bile toplar. Hayallerinden bir tanesi ise; kasabasındaki en havalı arabaya sahip Portekizlinin arabasının arkasına takılıp rüzgarı hissetmektir. Bir gün bu hayalini gerçekleştirmek ister ve deneme yoluna gider. Portekizli denemesine bile izin vermeden Zeze’yi döver. Artık ant içmiştir Zeze, büyüdüğünde onu öldürme kararı alır. Günlerini Portekizliden kaçarak geçirir. Her gördüğü yerde ondan kaçmaya başlar. Biraz korkmuştur Zeze.
Yaramazlık yüzünden yanlışlıkla kendini yaralar. Ailesinin kızacağını ve üzüleceğini düşünür. Onlara haber vermez. Portekizli yolda Zeze’yi görür. Topalladığını fark eder. Zeze’yi alıp arabasına bindirir. Onu bir eczaneye götürüp yarasını sardırır. Sonrasında limonata ve pasta ısmarlar. Artık Portekizlinin kötü biri olmadığı anlaşılır. Onunla dost olmaya karar verir Zeze. Hatta baya samimi olurlar ikili. Sanki Zeze’nin babası gibidir artık. Portekizli ve arabasıyla vakit geçirmeye başlar. Zeze, Portekizli ve arabası ile yaşadıklarını da şeker portakalı ağacına sevinçle anlatır.
Zeze yaramazlıklarını artırmaya başlar. Ablası ve babası da onu döver. Başka çare kalmamıştır. Zamanla dayağın dozu biraz abartılır. Zeze öyle bir dayak yer ki; dışarı çıkamaz hale gelir. Artık ölmeyi istiyordur Zeze. Trenin önüne atlamaya karar verir. Plan yaparken kötü haberi duyar. Portekizli arabasıyla bir tren kazasında ölmüştür. En çok sevdiği insanı kaybetmiştir Zeze. Yol yapım çalışmaları için şeker portakalı ağacı da kesilecektir. Derin üzüntü içerisindedir. Onun haline ailesi, arkadaşları da üzülür. Kimseyle konuşmaz. Sadece şeker portakalı ağacıyla konuşur. Bu ağacın ömrünün kısa olduğunu da biliyordur. Zeze bir şekilde her şeye alışmak zorunda kalır.
Jose Mauro de Vasconcelos’un Şeker Portakalı isimli kitabını PDF e-kitap olarak indirerek okuyabilir, Şeker Portakalı kitap özeti yazımızdan derslerinizde ve ödevlerinizde faydalanabilirsiniz.