Veronika Ölmek İstiyor, Paulo Coelho’nun betimlemelerle dolu; diğer kitaplarında da olduğu gibi akıcı dilde yazdığı bir romandır. Kitap; insan psikolojisinin değişkenliğini, içinde bulunulan durumların hem fiziksel hem de duygusal yönlerle insan yaşamına nasıl etki sağladığını; sahip olunan güncel bilginin karar mekanizmamızı nasıl etkilediğini izleyebileceğiniz, hızlı ilerleyen; açık ve sade bir dille yazılmıştır.
Romanın merkezinde Veronika isminde güzel, kendisini geliştirmiş, sağlığı yerinde, ailesi ve çevresi tarafından saygı ve sevgi beslenen; yani hemen herkesin sahip olmak istediği her şeye sahip olan bir kadın yer almaktadır. Fakat Veronika hayat doyumunu alamamış, hayatın kendisi için çok fazla anlam ifade etmediği kararına vararak uyku ilacı alarak intihara karar vermiştir. İlaçlarını içtikten sonra ölümün kapısını çalmasını beklerken zaman geçmek bilmemektedir. Veronika, zamanı daha etkili kullanmak, içinde bulunduğu durumu daha kolay hale getirmek için odasında eline gelen ilk dergiyi açar ve okumaya başlar: SLOVENYA NEREDEDİR? Bu soru Veronika’nın sinirlenmesine neden olur ve eline geçirdiği kalem ve kağıtla bir intihar mektubu hazırlamaya koyulur. Ölümünün sebebi bu sorudur: SLOVENYA NEREDEDİR?
Veronika öldüğünü, sonsuz mutluluğa ulaştığını düşünürken gözlerini açabildiğini ve nefes alabildiğini fark eder. Ülkenin en önemli akıl hastanesinde olduğunu uyandıktan uzun bir süre sonra fark eder. Uyandığında kendisine bilgi veren Dr. İgor , Veronika’nın intiharı başaramadığını, intihar teşebbüsünden dolayı kalbinin çok fazla zarar gördüğünü, önünde en fazla 1 haftalık bir ömrü kaldığını ifade etmektedir. Veronika bunu duyduğunda 1 hafta sonra öleceği için mutluluk duymuştur fakat şu an bir akıl hastanesinde ve delilerin içerisindedir. Günler geçmek bilmiyor, Veronika sahip olduğu aklı da burada kaybedeceğinden korkmaktadır. Derken, bir gece yattığı odada kendisi gibi akıllı olduğunu düşündüğü Zedka isminde bir kadınla tanışır ve kadın ona Kardeşlik Çemberi ismini verdikleri bir gruptan bahseder. Kalan son 1 haftasını hastanede değil; dışarıda geçirebileceğini, bunu da bu gruptan tanışacağı birinin yardımıyla yapabileceğini söyleyen Zedka ile Veronika çok hızlı bir şekilde kaynaşmıştır. Zaten yavaş tanışmalar için zamanı yoktur. Veronika, grup üyelerinden biri olan Mari ile tanışmak istediğinde beklemediği bir tepkiyle karşılaşmıştır. Kendisiyle dalga geçmişlerdir. Bu durum Veronika’nın özgüvenini olumsuz yönde etkilese de utanacak, sıkılacak ya da kendisini ölçecek kadar zamanının olmadığını; ve sonuçta bir deli olduğunu bu nedenle de istediği her şeyi yapmakta serbest olduğunu düşünür. Veronika, bu düşüncelerle kararlı bir şekilde MAri’nin yanına dönerek, ona sert bir tokat vurur. Bu da kardeşlik çemberindeki herkesin dikkatini çekmesine yardımcı olur.
Vilette Akıl Hastanesi’nde Zedka ile birlikte güzel vakit geçiren Veronika, bulunduğu ortama ayak uydurmaya başlamış, hayatın yeni tatlarının olduğunun farkına varmıştır. Sevdiği şeyleri yapmaya, gönlünce yaşamaya başlamıştır. Bir gece yine kendisini iyi hissettiği bir anda piyano çalmaya karar verir. Piyano çalarken kendisini izleyen Eduardo ile duygusal bir bağ kurmuşlardır bile. Birlikte zaman geçirdikçe daha da çok aşık olduklarını, yaşama birlikte bağlandıklarını fark ederler. Fakat Veronika’nın zamanı dolmuş; hayatının son gününe girmiştir. Hayatının son günü olan bu günü, hastanede geçirmek istemeyen Veronika ve Eduardo Dr. İgor’dan dışarı çıkma izni ister fakat cevap olumsuzdur. Kaybedecek hiçbir şeyi kalmamış olan Eduardo ve Veronika karar verirler ve hastaneden kaçarlar. Birlikte çok güzel bir gün geçirirler. Kentin en ünlü şatosuna ulaşmak ve orada ölmek isteyen Veronika, Eduardo ile şatonun yokuşunu çıkarken yorulur ve uyuma kararı alırlar. Uzandıkları toprağın üzerinde uyuyakalırlar. Sabah uyandıklarında Veronika ölmemiş, hala dipdiri ayaktadır.
İşin aslınıysa sonradan öğrenir. Dr. İgor keşfettiği bir zehri hastaları üzerinde denemektedir. Veronika da bu deneklerden bir tanesidir. Veronika’nın hayata tutunmasını sağlayan bu bir hafta, yaşamında bir dönüm noktası olmuştur.
Roman, oldukça etkili bir dille ve olay örgüleriyle anlatılmış. Yazarın diline ve anlatımına hayran kalmamak mümkün değil. İnsan psikolojisi, hasta psikolojisi ve sorunlu dönemlerde insanların birbirine nasıl bağlandığının örnekleriyle dolu bir roman. Veronika Ölmek İstiyor, mutaka okunması gereken romanlardan bir tanesidir.
Paulo Coelho’nun Veronika Ölmek İstiyor isimli kitabını PDF e-kitap olarak indirerek okuyabilir, Veronika Ölmek İstiyor kitap özeti yazımızdan derslerinizde ve ödevlerinizde faydalanabilirsiniz.