Bir Çöküşün Öyküsü -Kitap Özeti-Stefan Zweig

tarafından
346
Bir Çöküşün Öyküsü -Kitap Özeti-Stefan Zweig

Kitap Hakkında

Bir Çöküşün Öyküsü Avusturya asıllı yazarın 1910 yılında yazdığı ve ilk kez 1912 yılında yayınladığı uzun hikâye tarzındaki eseridir. Hayatına intihar ederek son veren Stefan Zweig’ın ikinci dünya savaşı başlamadan önce de intihar konusu üzerine eğildiğini gösterir. Stefan Zweig Brezilya’ya bir konferans vermek için gittikten sonra Buenos Aires’e yerleşmeye karar vermiştir. Bu sayede Nazilerin zulmünden kaçtığını düşünse de ikinci dünya savaşının verdiği bunalım ve korkudan kendini kurtaramamıştır.

Bir Çöküşün Öyküsü Kitap Özeti</strong>
Madam Prie, Paris prensesi olarak gösterişe, süse ve şaşalı olan her şeye düşkündür. Saraydaki dostları ve dedikoduları arasında hayatını geçirmekte ve bundan çok mutlu olmaktadır. Hayatı boyunca asla yokluk görmemiştir. Emir vermeye ve insanlara tepeden bakmaya alışıktır. Sevgilisi Bourbon Dükü’yle beraber gösterişli balolarda boy göstermektedirler.

Bir gün gezintiden döndükten sonra Madam Prie hizmetkârların kendi aralarında gülüştüklerini görür ve kendisine bir subayın onu beklediği bilgisini verirler. Subay, Kral’ın Bourbon Dükü’nün görevinden azledildiğini ve kendisinin de Normandiya’ya sürgüne gönderildiğini haber verir.
Normandiya’ya sürgününün en fazla beş gün süreceğini umut ederek ve bütün şatafatı Paris’te bırakarak gideceği kırsal bölgeye varır. İlk gün mutluluk içinde geçer. Kırlarda gezer, süslü ve ağır elbiselerini bir kenara bırakarak doğada eğlenir. Etrafında gördüğü her şeye abartılı bir neşeyle tepki verir. Fakat bir hafta sonra Paris’teki hayatını özlemeye başlar.

Bu özlemle Kral’a yazdığı mektuba gelen cevap onun için yıkıcıdır. Kral, çok fazla para harcadığı için onu sürgüne gönderdiğini ve kararından dönmeyeceğini açıklamıştır. Bu cevaptan sonra Madam Prie can sıkıntısını geçirmek için kendisine yeni eğlenceler aramaya başlar. Papaz ve yeğeniyle yakınlık kurmaya çalışır. Çocuğun eğitim masraflarını üstleneceğini söyleyerek onu kendisine bir köpek gibi köle haline getirmek ister ancak sonunda çocuk ona boyun eğmeği kabul etmez. Bu Madam Prie için ikinci yıkımdır. Artık kimsenin onu arzulamadığını da gördüğünde intiharı düşlemeye başlar. Ancak tıpkı yaşamı gibi ölümü de ses getirmelidir.

Paris’teki bütün tanıdıklarını vereceği balo için Normandiya’ya çağırır. Bu balo için hiçbir masraftan kaçınmaz ve bir de tiyatro düzenler. Bu tiyatronun baş rolü kendisidir. Oyunun sonunda da kendini öldürmektedir. Herkes tiyatroyu çok beğenerek onu över ve o da bütün misafirlerine 7 Ekim’de öleceğini söyler. Herkes şaka yaptığını düşünür.

Ölüm günü geldiğinde en güzel elbisesini giyer ve takılarını takar. Madam Prie Zehir içerek ölümün gelmesini bekler ve beklerken de cesedi güzel görünsün diye gülümsemeye çalışır. Ölümü sanki bir dostunu karşılarmış gibi karşılamak istemiş fakat zehrin verdiği acıyla yüzü çarpılarak ölmüştür.

Ölüm haberi Paris’teki dostlarına ulaştığında bir hokkabaz göster yapmaktadır. Madam Prie ve ölüm haberi çok fazla yankı uyandıramadan daha büyük bir dedikoduya karışıp yok olmuştur.
Beş Sevgi Dili -Kitap İncelemesi- Gary Chapman