Ray Bradbury – Fahrenheit 451 Kitap Özeti
1953 yılında yazılan Fahrenheit 451 kitabı bir distopya kitabıdır. Ray Bradbury Fahrenheit 451’i yazarken televizyonun ve medyanın gelecekte insanları nasıl ele geçireceğinin ve kitaplara karşı konumunun ne olacağının bir tablosunu çizer. İnsanlar kitaplardan uzaklaşır ve ekranlara yaklaşır, bunu yaparken de sorgulamayı bir kenara bırakıp sunulanı almayı tercih eder hale gelir.
Ray Bradbury 1920 yılında Amerika’da doğmuştur. Hayatının ilk gençlik yıllarını kütüphanede geçirir. 12 yaşından itibaren kısa hikayeler yazar. 30 yaşında kütüphaneden ayrılarak kitabını yazmak üzere Kaliforniya’ya gider. Üniversitede gezerken bulduğu kiralık daktilo odasında yazdığı kısa hikayeleri satarak kitabını yazar. Fakat bittiğinde kitabı yayınlayacak dergi bulamaz. Genç ve idealist bir editör kitabı yayınlamaya karar verir. Böylece gelmiş geçmiş en iyi distopik kurgulardan biri okuyucularla buluşur. Edebiyat dünyasında özel bir yeri olan Fahrenheit 451 Ray Bradbury için tüm dünyaya kendisini tanıtan kitabıdır. Bilimkurgu ve korku türlerinde, tiyatro ve senaryo yazma alanında da eserler vermiştir. En bilinen kitabı başyapıtı olarak da kabul edilen” Fahrenheit 451”isimli kitabıdır. Kitabın ismi kitapların yanmaya başladığı dereceden gelmektedir.
Fahrenheit 451 Kitap Özeti
Guy Montag bir itfaiyecidir fakat onların yaşadığı dönemde itfaiyeciler artık yangınları söndürmek yerine başlatmaktadır. Görevleriyse ihbar gelen evlere giderek kitapları yakmaktır çünkü kitap bulundurmak yasaktır. Herkesin evinde olduğu gibi Montag’ların evinin duvarları da dev ekranlarla kaplıdır. Eşi Mildred bütün gününü bu ekranların başında geçirir. Öyle ki ekrandaki insanların kendi akrabaları olduğunu düşünecek kadar aptallaşmıştır. Ayrıca bu kadın televizyon izlemediği zamanlarda intihar etmeye meyillidir.
Montag mahallelerindeki eve taşınan 17 yaşındaki Clarisse ile tanıştığında hayatı değişmeye başlar. Clarisse ona kendini ve yaptığı işi sorgulatacak sorular sorar. Birkaç gün sonraysa ortadan kaybolur ama bıraktığı kitap ile ilgili fikir tohumları Montag’ın zihninde yeşermeye başlamıştır bile.
İşteyken bir ihbar alırlar ve gittikleri evde kadın kitaplarıyla beraber yanmayı tercih eder. Bundan sonra Montag kitaplarda bu kadar bağlayıcı olanın ne olduğunu merak eder ve yakılmak için bekleyenlerin içinden bir kitap alarak ceketinin içine gizler. Eve gittiğinde eşi Mildred’le beraber kitabı incelerler ancak Mildred ondan hemen kurtulmak gerektiğini düşünür. Montag’sa kitapları biriktirmeye başlar.
İşteyken gelen bir ihbar üzerine kendi evinin adresine giderler. Eşi onu ihbar etmiştir. Ancak Montag kitaplarını yakamaz ve ekip şefini yakmayı tercih eder. Bu noktadan sonra o artık bir suçludur ve peşine tazı adı verilen bir robot takarlar. Bütün bu kovalamacayı da canlı yayında ülkenin bütün dev ekranlarına verirler. Ancak Montag kaçmanın bir yolunu bulur. Ormanda onun gibi kitap seven insanlarla buluşur. Hepsinin ezberinde bir kitap vardır ve kitapları bu şekilde geleceğe ulaştırabileceklerini düşünürler.
Şehir savaş halinde oldukları ülke tarafından bombalanır ve herkes ölür. Yaşayan sadece Montag ve ormandaki diğer insanlardır. Montag Vaiz kitabının bir kısmını ezberlemiştir ve tam da bu sırada kitaptan bir bölüm hatırlar.
Kırmızı Pazartesi – Kitap Özeti – Gabriel Garcia Marquez