Stefan Zweig Kimdir?
Stefan Zweig, 20 Ekim 1881’de Viyana’da doğmuştur. I. Dünya Savaşı sırasında gönüllü olarak savaş arşivinde memurluk yapmıştır. Pek çok türde eser yayınlayan yazar verilen ödüllerin hiçbirini kabul etmemiş ve 1940 yılında konferans vermek için gittiği Güney Amerika’yı beğenerek Brezilya’da kalmaya karar vermiştir. İkinci Dünya Savaşı’nın insan psikolojisi üzerinde yarattığı derin yıkımı iliklerine kadar hisseden Stefan Zweig 1942 yılında eşi Lotte’yle beraber intihar etmiştir. Satranç, Zweig’ın ölümü seçmeden önce bitirdiği düzyazı metinlerinden biridir.
Stefan Zweig – Satranç Kitap Özeti
New York’tan Buenos Aires’e gitmekte olan bir yolcu gemisinde satranç turnuvası şampiyonu Mirko Czentovic’in olduğu duyulduğunda bu yolcular arasında derin bir heyecan yaratır ve satranç partilerine davet edilir. İlk başta çekingen yaklaşan bu şampiyon daha sonrasında hünerlerini göstererek karşısındaki satranç tutkunu milyoneri yener. Rövanş partisinin ardından bu kez oyuna Dr. B. Adında biri katılır ve onun sayesinde oyun beraberlikle sonuçlanır. Gemidekiler bu olaylarla daha çok heyecanlanır ve Dr. B. ile Czentovic’in arasında bir satranç partisi düzenlemeye karar verirler fakat Dr. B. bu teklife telaşlı bir şekilde yaklaşır. Onun hareketleri anlatıcının dikkatini çeker ve apar topar kaçan adamın peşine düşer.
Dr. B. peşinden gelen anlatıcıya hemen yanını gösterir ve o oturduğunda hikayesini anlatmaya başlar. Nasyonal Sosyalistler tarafından alıkonulmuş ve gestapo tarafından yapacak hiçbir şeyin olmadığı bir otel odasında aylarca kapalı tutulmuştur. Bu odada şiddete maruz kalmamış fakat dışarıya tamamen kapalı bomboş bir yerde zihnini meşgul edecek hiçbir şey bulamadığı için psikolojik bu eziyet sonrası ağzının açılacağı umulmuştur. Odada yalnız başına geçirdiği on dört günün ardından sorgular başlar. Dört ayın sonunda Dr. B. delireceğinden emin olduğu sırada sorgulama öncesi bekletildiği odada, duvara asılı montun cebinde bir kabarıklık görür ve ne olduğunu bilmese bile bulduğu boşluktan faydalanarak kitap olduğu anlaşılan kabarıklığı çalar. Odaya döndüğünde kitabın bir satranç kitabı olduğu ortaya çıkar.
Dr. B. çaldığı kitabın içindeki bütün hamleleri, oyunları, hileleri ezberleyecek kadar çok okuduktan sonra yine boşluğa düşer. Bu boşluktan kurtulmasıysa ilkine göre daha kolay olur. Önce ekmek içinden yaptığı satranç taşlarıyla oynasa da daha sonra tamamen belleğinden taşlara ve tahtaya ihtiyaç duymadan oynayacak kadar kendini kaptırır satranca. Fakat bu uğraşı içinde bulunduğu psikolojik durumla birleştirdiğinde onu deliliğe benzer heyecan patlamaları ve sinir krizlerine yöneltir. Sonunda onu kontrol etmek için odasına giren nöbetçilerden birine saldırır ve kendini de yaralar. Bu onun hastaneye sevk edilmesi için yeterli olur. Hastanede iyi kalpli bir doktor tarafından salınması sağlanır. Böylece Dr. B. satrançtan ve hücreden uzaklaşabildiği kadar uzaklaşır.
Ertesi gün Czentovic ile Dr. B. Satranç tahtasının başına oturur ve ilk partide şampiyonu yener fakat sonraki oyunda Dr. B.de yine sinirsel hareketler görülmeye başlanır ve el ilerledikçe de bu olağan dışı tavırlar artar. Sonunda anlatıcı ona müdahale etmek zorunda kalır ve böylece Dr. B. yaptıklarının farkına vararak herkesten özür diler. Bulunduğu yeri hızlıca terk eder.