Fransız yazar Flaubert’in başyapıtlarından ve dünya klasiklerinin en vazgeçilmez eserlerinden olan Madame Bovary, tamamen realist çerçevede , betimlemeler, gözlemler ve kurgular halinde kaleme alınmıştır.
Charles Bovary, doktor olmuş ve küçük bir kasabada işe başlamıştır. Ufak şeylerle mutlu olan, aza kanaat eden ve elindekilerle huzuru bulan, aynı zamanda hırslı idealist birisidir. Annesinin isteği ile dul bir kadınla evlendirilir. Sevmediği bir kadınla bu hayatı sürdürmek zorunda kalır.
Charles doktor olduğu için herkesle muhattaptır. Kasabada sevilen sayılan kişilerden biri olan Rouault ile dost olur ve ailecek görüşmeye başlarlar ancak onun huysuz karısı yakın zamanda hayata gözlerini yumar. Charles, yakın dostunun kızı Emma ile evlenmek ister ve onunla çok mutlu olmayı hayal eder.
Emma, romantizmin doruklarında hayalleri olan biz kızdır. Okuduğu kitapların etkisinde evlilik denilen şeyi romantizmin doruklarında bir ütopya sanır. Ancak Charles ile olan evliliğinde zaman içererisinde monotonlaşan evlilik ona heyecan vermez.
Birgün evlerine Marquis adında bir aristokrat misafir olur. Bu kişi ona Paris’in ihtişamlı ve lüks yaşamından bahseder ve onun içerisindeki duyguları tekrar ateşler ve o andan itibaren içerisinde büyüyen mutsuzluk gün yüzüne çıkar.
Emma hamiledir ama yine de mutsuzdur. Ne yazık ki kocası bu mutsuzluğunun sebebi bir türlü anlayamaz. Ona yer değişikliğinin iyi geleceğini düşünerek yer değiştirirler. Bu yeni kasabada eczacı Leon ve Homais en yakın arkadaşları olur. Ancak Emma ile Leon arasında yakınlık oluşur. Emma aradığı romantizmi Leon’da bulduğunu düşünür. Esasında aralarında gerçek manada bir ilişki yaşanmamıştır. Hatta Emma’ nın yoğun hisli davranışları sebebi ile Leon oradan ayrılır ve Emma yıkılır.
Emma kocası ünlü bir doktor olursa istediği yaşama kavuşacağını düşünerek, düz taban birisinin ameliyatını yapmasını ister. Ancak ameliyat sonucu adamın ayağı kesilmek zorunda kalır. Charles utancından kahrolur ve eşi Emma ondan daha çok nefret eder.
Emma evini terk eder ve başka bir yerde yaşar. Sevgililer edinir ve aşkı bulacağını sanır. Tesadüfen Leon ile tekrar karşılaşırlar ve ilişkileri maddi yönlü bir ilişki olarak devam eder. Haftada bir kere beraber olurlar. Ancak Leon bunun kariyerini zedeleyeceğini düşünerek onu bırakır ve gider.
Ciddi borç batağına giren Emma işin içinden çıkamaz ve Homais’ ten aldığı arseniği içerek feci şekilde can verir, hem de onu deli gibi seven kocası Charles’ ın yanında. Charles olan bitenden habersiz sevdiği karısının yasını tutar ve birgün Emma’ ya sevgililerinin yazdığı mektupları eline geçer. O çok sevdiği karısının onu yıllarca nasıl aldattığını öğrenek yıkılır ve kahrından ölür.
İnsancıklar-Dostoyevski