İşlediği cinayetten ötürü 4 yıl hapis yatan Tom yolda otostopla durdurduğu kamyonla evine dönmektedir. Yolun kalanını yürüyerek gitmekteyken bir kaplumbağaya rastlar. Kaplumbağa biçilmiş tohumların arasında ters dönmüştür. Düzelmesi için yardım ettiği kaplumbağayı kaldırdığında kabuklarındaki tohumlar dökülür. Kaplumbağayı cebine alan Tom kabuğundaki yulaf ve arpa tohumlarından kendince bir hayat dersi çıkaracaktır.
Ailesinin yanına gitse de ailesini bulamaz. Ailesinin yanında çalıştığı toprak sahibi ailesinin yerine traktör almış ve boşu boşuna işçi parası vermek istemediği için onları kovmuştur. Tom Joad vaftiz edildiği kilisenin papazını ziyaret eder. Papaz Casy artık dini inancını yitirmiştir. Ailesinin amcasının yanında olduğunu öğrenen Tom ile birlikte yola çıkar.
Çiftliğe vardıklarında ailesinin California’ya göç etme hazırlığında olduklarını görürler. Anne bu yolculuğa çıkmaya Tom’u da ikna etmek için uğraşır. Büyükbaba da bu yolculuğa çıkmak istemez. Ama tarımda makineleşme ile bu topraklarda artık onlara iş kalmamıştır. Oysa California verimli ve sulak topraklara sahiptir. Meyve bahçelerinde çalıştırılmak üzere işçiler aranmaktadır.
Ailesinin kendisine ihtiyacı olduğunu bilen Tom yolculuğa çıkmayı kabul eder. Ancak eyalet sınırını geçerse şartlı tahliye kurallarına karşı gelmiş olacaktır. Bu durumda tutuklanma tehlikesi olduğunu bile bile ailesi ve Casy ile birlikte, kırık dökük bir kamyonetle yola çıkarlar. Büyükbaba daha sınırı geçemeden kalp krizi geçirir ve ölür. Casey ‘in yaptığı dini bir ayinle büyükbabayı yol kenarına gömerler.
Almak için ailenin bütün varını yoğunu sattığı kamyonet o kadar eski ve köhnedir ki bu yolculuğa dayanıp dayanamayacağı şüphelidir. Yolculuk boyunca sıcak ve kuru hava kamyonetteki insanları iyice bunaltmıştır. Yolda durdukları benzinliklerde hallerine acıyan garsonlardan bedava yemek ve ekmek alarak biraz tasarruf ederler. Ancak batı yönünde ilerledikçe bu kafileye herkes tarafından şüpheli nazarlarla bakılır. Eski kamyonetlerinin bozulması üzerine aile tamiratın bitmesini beklemek üzere bir kampa yerleşir. Burada California’daki iş imkânlarının kısıtlı olduğunu söyleyen ve geri dönen bir adamla karşılaşırlar. Ailenin inancı gittikçe sarsılmakta ve umudu tükenmektedir.
Nihayet California topraklarında bulunan çöle ulaşırlar Tom’ un kardeşi Noah aileden ayrılarak nehir boyunca gider. Anne Joad ne yapsa da Noah yolundan dönmez. Bu aileden ikinci kopuş olur. Anne işleri düzeltmeye çalıştıkça her şey daha da kötüye gitmektedir. Büyükanne kör olur. Gece hep birlikte yola çıkarlar. Nihayet Çölü geçince California’nın verimli toprakları görünür. Bu görüntü herkesi heyecanlandırmıştır. Büyükanne maalesef bunu göremez çünkü gece ölmüştür. Anne Joad bu durumu sabaha kadar kimseye söylemez. Yolculuğun bölünmesini ve morallerinin bozulmasını istemez.
Aile büyükanneyi gömdükten sonra bir kampta çadır kurar. Maalesef umdukları gibi olmaz. İş bulamazlar. John amca iş bulamaktan dolayı kendini içkiye verir. Kızları Sharon’un kocası da ayrılmak ister ama Sharon ailesini bırakmak istemez. Bu nedenle kocasıyla gitmez. Ailesiyle kalır.
İşverenler işçi ücretlerini düşürmek için rekabet ortamı oluştururlar. Joad ailesi ilk önce bu fırsatçılara pabuç bırakmak istemez. Ancak o kadar çaresiz kalırlar ki sonunda bu işlerde çalışmak zorunda kalırlar. Ama diğer aileler bu durum karşısında ayaklanma çıkarır. Şerifin adamlarından biri kargaşayı bastırmak için ateş eder ve bir kadın vurulur. Tom haksız uygulamalara dayanamaz ve şerifi bayıltana kadar tekmeler. Şartlı tahliyesini ikinci kez ihlal etmiştir. Casey bütün suçu üzerine alır ve hapse girer. Artık hayattaki amacını bulmuştur. Zor durumda olan insanlara yardım etmek onu mutlu etmektedir.
Amerikan Lejyonerleri kampı yıkacaklardır. Bu haberi alan aile kamptan ayrılır ve kuzeye gider. Kuzeyde bir hükümet kampına gelirler. Tom burada bir iş bulur. Buradaki göçebe işçiler şeriflerden korunmanın yolunu kooperatif kurarak bulmuşlardır. Çocuklarına eğitim verme imkânı da bulmuşlardır. Ailede Tom dışında hiç kimse iş bulamamıştır. Bu nedenden dolayı buradan da ayrılırlar. Gittikleri yerde buldukları işle doğru düzgün yemek bile yiyememektedirler. Bir gece arkadaşı Casey ile karşılaşır. Casey işçilerin haklarını korumak üzere grev tertiplemektedir. Onlar konuşurlarken birileri gelir ve Casey’İn kafasına vururlar. Tom da alır sopayı karşı taraftakinin kafasına vurur. Olay yerinden kaçan Tom, ailesinin yanına kampa gider ve kız kardeşi doğum yapana kadar saklanmaya ikna olur. Çalıştıkları yerde işçi ücretleri iyice düşürülmüştür. Artık karınlarını bile doyurmakta zorlanmaktadırlar. Şerifler kampa gelip Tom’u ararlar. Bu durumdan korkan anne kamptan ayrılmaya kara verir. Aile Tom’u kamptan yorganların arasına saklayarak çıkarır.
Kuzeye giden aile bir pamuk kampına gelir. Burada anne Tom’ a kaçması için para verir. Tom aileden ayrılıp gider. Annesine bu parayı geri ödeyeceğine söz verir. Aileyi eski bir teren vagonuna yerleştirirler. Pamuk toplama işi yağmurların yağmasıyla son bulur ve işçiler artık dilencilik ve hırsızlığa başlarlar. California halkı bu işçilere artık düşmanlık beslemektedir. Bu kadar baskı ve gazap işçileri bir arada tutmaktadır. Kaplumbağa ve tohum imajı, hayat ve ölümün karşıtlığını yansıtmaktadır.
Yağmur şiddetini arttırdıkça su vagonlara kadar yükselmeye başlamıştır. Erkekler kum torbalarıyla yağmurun önüne set çekmekle uğraşırlarken Sharon vagonda doğum yapar. Bebek ölü doğar. Sharon’u kuru bir samanlığa götürürler.Burada açlık ve hastalıktan ölmek üzere olan yaşlı bir çiftçi Sinekli Bakkal-Halide Edip Adıvarde vardır.Yeni doğum yapmış olan Sharon’un göğüslerinden akan süt, hasta, aç ve yaşlı bir çiftçi için hayat kaynağı olmuştur.