Dedemin Beyaz Karanfili-İnceleme-Dr. Nejat Özilbey
Dedemin Beyaz Karanfili kitabının yazarı Dr. Nejat Özilbey aslen göçmen bir aileden gelmektedir. Kendisi zeytincilik üzerine iki değerli kitap yazmıştır. Bundan başka Zeytinciler Kooperatifi yönetim kurulunda da görev almaktadır.
Midilli göçmeni olan babasının vasiyeti üzerine anılarını kaldığı yerden devam ettirerek kaleme almıştır. Babasının onlara anlattıklarını ve kendi belleğindeki anıları harmanlamış ve bu kitap ortaya çıkmıştır. Göçmenliğin verdiği garipliği ve yokluğu çok güzel bir dille anlatmayı başaran yazar, babasına verdiği sözü tutmanın huzurunu da kalemine yansıtmıştır.
Dedemin Beyaz Karanfili İnceleme
1923 yılında Midilli’de doğan babası ve ailesi mübadele yıllarında evlerini bırakıp Türkiye’ye gelirler. Önce geldikleri Ayvalık küçük bir yer olduğundan yerleşmek isteseler de bir türlü yabancılıktan kurtulamazlar. Bunun üzerine büyük şehir İzmir’e giderek orada daha az yabancı olmanın rahatlığında kaybolurlar. Daha büyük bir şehir olmasının avantajlarından biri daima göç alması ve yabancı sayısının fazla olmasıdır.
Ancak gittikleri her yerde yabancı olmanın o dayanılmaz rahatsızlığını duyumsamakta olduklarından hep bir gariplik havası hâkimdir düşüncelerinde. Bu yabancılıktan onları bir nebze olsun uzaklaştıran ve kökleriyle bağlarını koruyan yegane şey ise dedelerinden kalan beyaz karanfil çiçeğidir. Bu çiçek kitaba da adını veren çiçektir. Doğduğu yere yabancı, doyduğu yere yabancı olan bu göçmen ailenin babası her daim dürüst ve namuslu olmanın erdeminden bahsetmiştir çocuklarına.
Bir babanın çocuklarına bırakacağı en büyük mirasın namus ve şeref olduğunu vurguladığı nasihatlerinde çocuklarından da her daim yalan ve ikiyüzlülükten uzak durmalarını söyler. Zenginliğin ve servetin en büyüğünün şerefli bir insan olarak yaşamını sürdürmek olduğu konusunda çocuklarını uyarır.
Yıllar sonra bir şekilde doğduğu yere giden babasının evlerinin bahçesinde gördüğü beyaz karanfil ile yaşadığı duygu seli çok güzel anlatılmış. Yazarın anlatımı sayesinde babasının yaşadığı o özlemi o kadar çok içinizde hissedeceksiniz ki. Göçmen olmanın ne kadar zor olduğunu, göçmenlerin her yerde yabancı olarak görüldüğünü ve bunun onlarda hissettirdiği duyguları anlamanızı sağlayacak olan bu kitabı mutlaka okumalısınız.
“Bana ne ben göçmen değilim ki.” Diyebilirsiniz. Ama unutmamanız gereken gerçek ise, atalarımızın Orta Asya’dan Kavimler Göçü ile gelmiş olduğudur. Yani hepimiz aslında bu vatana bir şekilde göçerek geldik. Gelen atalarımızın dirayetli ve azimli çabaları sayesinde Anadolu insanı Anadolu insanı, bugünkü gibi zengin bir kültüre sahip oldu. Bu kültürün ortaya çıkışı sadece tek bir kavimle olmamıştır.
Dedemin Beyaz Karanfili ile atalarımızın göçerlik sırasında yaşadıklarıyla empati kurma ve onları daha fazla takdir etmemize yardımcı olacaktır. Zaten 2020 basımı, 124 sayfalık bu kitabın gerçek bir hayat hikâyesinden alındığını düşünüce bir solukta okuyacağınızdan hiç şüphemiz yok. Şöyle bir Pazar günü öğleden sonrasında kahvenizi ve ya çayınızı elinize alıp hoşça vakit geçirmek için okumak üzere yazılmış adeta.